KORSELİ ÇORAP FILODORO KORSELİ ÇORAP

 

KORSELİ ÇORAPLAR VE FILODORO KORSELİ KÜLOTLU ÇORAP

                                    

 

 Henüz geçtiğimiz gün yayınlamış olduğum son yazımda da değindiğim gibi külotlu çorapların bir çok avantajlarından bahsetmiştim.Hepimizin bildiği gibi günümüzde çok farklı özelliklerde ve çok değişik tasarımlara sahip olan külotlu çoraplar günlük kıyafetlerimizin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş durumda.Özelliklerine göre çok fazla gruba ayrılan bu çorapların en çok tercih edilen modellerinden birisi de  hemen hepimizin severek kullandığı korseli olan modeller.

 Bu korseli modelleri de kendi aralarında sınıflandırıp ayırmak pekala mümkün.Mesela karın ve basen incelticilerden tutun da kalçaları daha düzgün ve dolgun gösteren popo kaldırıcı etkisi olan korseli çoraplara kadar geniş bir ürün grubundan bahsetmek mümkün.

 Eğer sadece karın bölgeniz için bir korseye ihtiyacınız varsa böyle bir çorabı günümüzde kolaylıkla temin edebiliyorsunuz.Ya da hem kalçanızı şekillendirsin hem de bacaklarımdaki yorgunluğu alsın diyenlerdenseniz yine bu tarz bir korseli çorabı alıp kullanmanız oldukça kolay.

 Şimdiye kadar giymiş olduğum tüm külotlu çoraplarda aradığım en belirleyici unsur çorabın rahatlığı olmuştur.Bazen çok kaliteli çoraplar üreten,bilinen markaların çoraplarını da alıp kullanmış ama umduğum rahatlığı bulamamışımdır.Bazen de hiç beklemediğim markaların ürünleri hem kaliteli çıkmıştır hem de aradığım rahatlığı tesadüfen buluvermişimdir.Siz ister konfor ya da rahatlık deyin isterseniz kalite deyin bence burada ön plana çıkan asıl konu kişinin anatomik yapısının ön planda olduğudur.Çorap firması çok kaliteli ya da güzel çoraplar üretiyor olabilir ama bunun sizin bedeninize sizin bacaklarınıza uygun çoraplar ürettiği anlamına geldiğini söylemek pek mümkün değildir.Üreticinin tasarladığı çoraplar dar kesim olabilir ya da ürettiği çoraplar genel olarak olması gerekenden kısa da olabilir.Belki de rahat kesim çalışıyor da olabilirler.Bu yüzden şimdiye kadar çoraplarını giyip kullandığım onlarca firmanın sadece belli başlı olanlarından çok memnun kalmışımdır.Bazılarının çorapları ise beni hiç  memnun etmemiştir.Şimdilerde ise bilinen bazı firmaların ürettiği çorapları giyerek beni hayal kırıklığına uğratmayan ve beklediğim rahatlığı sağlayan emin olduğum modelleri kullanıyorum.Tabii arada sırada gözüme hoş görünen,desenini ve rengini beğendiğim çorapları almıyor da değilim 😊

 

 Çoraplarımı alırken izlediğim yol ise belirli bir firmadan tüm çoraplarımı almak değil de farklı markaların beni rahat ve mutlu hissettirecek  çoraplarını satın almak oluyor.Beni buna yönlendiren en baştaki sebep ise çorapların beden ölçülerinden kaynaklı sorunlar yaşıyor olmam.Çünkü aynı firmanın ürettiği çorapların bedenleri arasında bile fark olduğunu söylemem mümkün.Sanki çorapları farklı firmalardan almışsınız gibi bir durumla karşılaşabiliyorsunuz.Mesela, A firmasının ürettiği on beş denye incelikteki çoraplar tam bedenime göre iken yine aynı A firmasının elli denye opak çoraplarının boyu kısa gelebiliyor.O yüzden ince olanları A firmasından gözü kapalı alırken,opak olanları da B firmasından satın alıyorum.Bu durum korseli külotlu çoraplar için de geçerli.Bunları da C firmasından almak durumunda kalabiliyorum.Bazen de çok beğendiğim bir çorabı sırf beğendim diye,yeni bir desen ya da farklı bir tasarım diye ve bedenime olur umuduyla alıveriyorum.Bu durumda da işi şansa bırakıyorum.

 

 Yazılarımı yazarken bu konuyu sürekli olarak göz önünde bulundurarak,firma-firmalar hakkında olumsuz yazılar yazmamaya dikkat etmişimdir.Ne olursa olsun,o çorabın üretilip bize ulaşana kadar geçen süre zarfında harcanan emeğe,sonuna kadar saygılı olmak gerektiğine inanmışımdır.İnternette okuduğum kullanıcı yorumlarına bazen bakıyorum da o mecralarda kullanıcıların yazdıkları öyle ifadeler var ki akıl alacak gibi değil.Ne çorabın kaçması kalmış ne de firmanın şanı.O çorap olmuyorsa olmamıştır zaten.Ya da siz giyerken çorabı dikkatsizliğinizden dolayı kaçırmış da olabilirsiniz.Ya da farz edelim ki firma hatalı çorap üretmiş olsun.Bu da son derece normaldir.Ama bu demek değildir ki " Bak ben o firmanın hakkından nasıl da geleceğim ......." gibi gibi.....

 

 Otuz denye incelikte olan Filodoro'nun " Snella " şekillendirici külotlu çorabı oldukça rahat ve etkili bir çorap.Snella 30 bazı önemli özellikleri bakımından diğer şekillendirici çoraplardan da ayrılıyor bence.

  

 En başta söylemek istediğim özelliği ise çorabın dikişsiz bir çorap olması.Külotlu çorapların önemli bir kısmı bence bu şekilde dikişsiz olmalı.Özellikle korseli olanlar ile beş-on denye inceliklerde olan ultra ince külotlu çorapların önemli bir kısmı tamamen dikişsiz tasarlanabilmeli.

 

 Bunun nedeni ise giydiğim tüm korseli çorapların tamamına yakını dikişli idi ve bu dikişler elbisenin,kazağın üstünden çok az da olsa belli oluyordu.Çok bilinen markaların korseli külotlu çoraplarında dahi benzer durumla karşılaştım.Ayrıca bazılarındaki dikiş izleri tenimde ciddi kızarıklık ve kaşıntı da yapmadı değil.

 Filodoro'nun Snella modelini dikişsiz olarak tanıtmaktaki asıl amacı bildiğimiz tüm külotlu çorapların-ki buna korseli çoraplar da dahil-külot kısmının ön ve arkalarında yer alan orta dikişin olmaması.Hemen her türlü külotlu çorap modelinde yer alan bu orta dikiş,çorabın ağ kısmından başlayıp yukarıda bel lastiği ile birleşmekte.

 

 Yandaki fotoğrafta yer alan korseli çorap benim sürekli giydiğim ve kullanmaktan çok memnun olduğum çoraplardan birisi.Oldukça etkili bir korseye sahip olan bu çorap için de bu dikişin kullanılmaması mümkün olur muydu acaba? Ya da diğer normal külotlu çoraplarda yer alan bu orta dikiş olmadan da çorap dikilebilir mi? Teknik anlamda bir bilgim olmadığı için konu ile ilgili fazla bir yorum yapmak ya da bilgiçlik taslamak değil niyetim.Bunlar sadece yazıyı yazarken aklıma takılan sorulardan ibaret. 

 

  

 Snella 30 daha ziyade kullanıcının bel bölgesini şekillendirmeye-toparlamaya odaklı üretilmiş bir korseli külotlu çorap.Çoraba sonradan dikilmiş olan-ki bu benim tahminim,yanılıyor da olabilirim-sıkı ve geniş bir korse,belinizi oldukça iyi şekillendiriyor.Bel kısmına oturması ve ince bir bant gibi sizi sarması oldukça hoş.İnceliği ile de çamaşırlarınızdan,kıyafetlerinizden görünmesi pek mümkün değil.

 Kullandığım süre boyunca bu bel kısmındaki korse bana her hangi bir rahatsızlık vermedi.Tenimde kaşıntı ya da alerjik bir durumla da karşılaşmadım.

 Çorabın ağsız ve dikişsiz olması sayesinde külot kısmı size inanılmaz bir rahatlık sağlıyor.Bu rahatlık tahmin ettiğimden çok daha fazlaydı diyebilirim.

 Filodoro Snella 30 şekillendirici külotlu çorabın önemli bir avantajı da dikişsiz ve ağsız olması sayesinde külot kısmı sizi sıcak tutmuyor.Otuz denye incelikte olmasına rağmen cildiniz hava ile sürekli temas halinde.Ve bunu teninizde çok net bir şekilde hissediyorsunuz.Bu da elbette hijyen olarak da istenilen konforu fazlasıyla size sağlamakta.Eğer siz de hijyen konusunda duyarlı ve bu konuya özen gösteriyorsanız dikişsiz olan bu tür külotlu çoraplara öncelik vermenizi tavsiye ederim.

 

 

 

 Otuz denye olan Snella'yı satın alırken on beş denye incelikte olan Cipria 15 modelini de satın almıştım.Şekillendirici özelliği olması kadar makyaj özelliği ile ön plana çıkartılmış olan Cipria 15 külotlu çorabı henüz giyme fırsatım olmadı.Fakat şöyle ambalajına bir göz attığımda yine Snella'nın özelliklerinde olan ama dediğim gibi daha çok makyaj efektine vurgu yapılmış olan bir çorap.

 

 Filodoro Cipria 15'i henüz giymedim hatta ambalajından dahi çıkartmadım.Şöyle bir tahminde bulunacak olursam sanırım külot kısmı lazer kesim külot-çamaşır gibi dikilmiş.Bu yüzden rahatlık ön planda tutulmuş gibi.Umarım bu çorap hakkında da yakında bir yazı hazırlayabilirim.

Oroblu Hosiery

  Makyaj efektli çorap deyince kısaca bir kaç konuya da değinmek istiyorum.Yabancı çorap firmaları bu yıl makyaj efektli (Make-up Effect) ince çorap koleksiyonlarına çok fazla ağırlık verdiler.Özellikle her ten rengine uyumlu daha çok çeşide sahip ince şeffaf çoraplar ürettiler.Bu çorapların da tamamı neredeyse külotlu olan modeller idi.Ve bunların tamamına yakın bir kısmı da burun ve külot kısımları bacak dokuması ile aynı olan tamamen şeffaf külotlu çoraplar olarak satışa sunuldu.

 

 Özellikle Filodoro gibi İtalyan menşeili olan Calzedonia,Oroblu ve Trasparenze gibi dünyanın önde gelen markaları " Her Ten Rengine Göre " ya da " Teninizin Doğal Renginde " gibi sloganlarla tanıttıkları bu külotlu çoraplar ile 2023 ilkbahar-yaz sezonunu karşıladılar.Öyle sanıyorum ki firmalar bize yılın her mevsimi ince külotlu çorap giydirmeye kararlılar.Şimdilik durum öyle görünmekte.

 

 Teninizi doğal renginde gösterecek olan,sayısız ten renkte çoraplar üreten bu büyük firmaların doğal ten rengine sahip ince çorap  koleksiyonlarına göz atmanızı kesinlikle tavsiye ederim. 

 Sadece korseli ve dikişsiz bir külotlu çorap olmayan Snella 30,aynı zamanda da bacak yorgunluğunuzu da almak için kademeli sıkma özelliğini taşıyacak şekilde tasarlamış.Bu özelliği ile de beni oldukça memnun eden bir çorap oldu.Uyguladığı baskıyı ayak bileğinizden kasık bölgesine kadar belirgin bir şekilde hissetmeniz mümkün.Bacaklarıma uyguladığı bu etki ile yorgunluğumu aldığını ve gün boyunca oluşacak şişlikleri ve ağrıları kısmen de olsa önlediğini söyleyebilirim.Kısmen ifadesini kullandım çünkü Snella 30,bildiğimiz destek külotlu çorapları gibi bacağa yoğun bir baskı uygulayan türden bir çorap değil.Daha ziyade hafif bir baskı ile yorgunluğunuzu alacak türden tasarlanmış.Sanırım 10-15 mmHg gibi bir değerde düşük baskı ile bacaklarınıza destek vermeye çalışan güzel bir çorap Snella.Düşük baskı değerinde bile olsa bu tür destek külotlu çorapların,bacağınızı sıkarak bacağa daha düzgün bir görünüm verdiğini belirtmekte de fayda var.

 

Çorabın ambalajı üzerinde çok zor okumuş olsam da içeriğinde %16 gibi bir elastan oranı-ki normal değerlerin üzerinde olan bir oran-belirtilmiş.Bu özelliği sayesinde de bacaklarınızdan aşağı kayma yapmıyor ve belirli kısımlarda kırışıklığa-toplanmaya neden olmuyor.Bacağı sarışı ve tutuşu oldukça güzel.Ben bacağımdaki duruşunu ve rahatlığını da çok beğendim.Giydiğim gün boyunca da bu yönden beni hiç rahatsız etmedi.

  

 

 Çorabın kaymamasında önemli bir rol oynayan içeriğindeki %16'lık elastan oranı olduğu kadar buna etki eden bir diğer faktörün de çorabın dokuması olduğunu düşünüyorum.Benim halka halka ya da spiral dokuma diye ifade ettiğim bu dokuma şekli tekstilde nasıl adlandırılır bilemiyorum ama bu şekilde dokunmuş olan çorapların bacağı sarışının çok daha iyi olduğunu ve aynı zamanda da sağlamlığının daha fazla olduğunu giydiğim bu tür çoraplarda sürekli olarak farketmişimdir.Mesela bu tür giydiğim çoraplarda çorabın kaçması oldukça zor oluyor.Çorap delinmiş olsa bile ipliğin kaçıp ilerleme yapmasını görmüyorsunuz.Genel olarak bu tür bir dokumaya yabancı markalarda ve az sayıda yerli firmanın ürettiği çoraplarda rastlamışımdır.Bu ve buna benzer dokumaya sahip olan ince çorapları tercih ettiğimde ise onları çok daha uzun süre kaçırmadan kullandığımı söyleyebilirim.

 

   

 Bu çorap " parlak bir çorap mı? " diye soracak olursak cevabım evet olacaktır.Çünkü çorabı daha elinize aldığınız an bunu farketmeniz mümkün oluyor.Öyle pırıl pırıl parlayan bir çorap da aklınıza gelmesin sakın.Çorap,bacağıma çok abartılı olmayacak şekilde parlak bir görünüm sağladı.Özellikle gün ışığında bacağımdaki parıltısını oldukça beğendim.Dediğim gibi çok fazla bir parlaklık değil bahsettiğim.Mesela on beş denye incelikteki parlak çoraplar gibi de parlamıyor.Ama şunu da belirtmek isterim ki parlayan ya da ışıltılı olan çorapları sevmiyorsanız bu çorabın parlaklığını da muhtemelen beğenmeyeceksinizdir.Ben fotoğrafları çekerken flaşsız çektim ve o yüzden çorabın parlaklığı fotoğraflar üzerinde pek belli olmadı.Fakat dediğim gibi gün ışığında çorabın parladığını belirtmiş olayım.

 

 Snella 30'un parmak uçları ise kaçmalara ve delinmelere karşı dirençli olacak şekilde ekstra güçlendirilmiş.

 

 Snella 30 külotlu çorabın ambalajı ise karton kutu şeklinde ve oldukça sağlam.

 Siyah ve turkuaz renklerin hakim olduğu ambalajın üzerinde ise Filodoro markası sarı kabartma şeklinde yazılmış.

 Ambalajın ön kısmında yer alan açıklamada ise çorabın dikişsiz,karın toparlayıcı,bacak sıkılaştırıcı  ve aynı zamanda da yumuşak bir bel bandına sahip olduğu ifade edilmiş.

 Ambalajın arka kısmında ise altı farklı dilde benzer açıklamalar yer alıyor.Yine arka kısımda bulunan ölçü tablosu ise iki farklı tablo ile  açıklanmaya çalışılmış.İlk ölçü tablosunda boy-kilo oranına göre bir açıklama yapılmışken diğer ölçü tablosunda ise ülkelere göre farklılık gösteren beden ölçüleri dikkate alınmış. 

 Yine arka yüzde bulunan kalite sertifikası,Lycra logosu,çorabın bakım ve yıkama talimatları ayrıntılı olarak belirtilmiş.

 Çorabımı alırken ilk baktığım yer olan ölçü tablosundaki boy ve kilo oranlarını gösteren tablo oldu.Sizlerin de tahmin edeceği gibi gözüm hemen 185cm boy için bir ölçünün olup olmadığı oldu.Tabloda belirtilene göre 185 cm boy ve 75 kg ağırlık için en ideal ölçü beş beden çorap idi ve ben de onu satın aldım.Öyle tahmin ediyorum ki dört beden alsaydım o da bana olurdu diye tahmin ediyorum.

 Renk olarak ise Playa(kumsal-kum rengi) rengini satın aldım.Açık tenli biri olduğum için belki bir ton açığı da olabilirdi.Aslında ten rengi çorapları kullanırken illa tenime en uygun tonu arayıp bulmaya çalışmıyorum.Hatta tenimin renginden biraz daha koyu olanları tercih ediyorum desem yalan olmaz.Daha doğrusu giydiğim çorabın bacağımda biraz belli olması daha da hoşuma gidiyor.Burada da uyguladığım yöntemlerden birisi ise koyu ten renkte bir çorap giyeceksem eğer çorabın denyesini düşürüyorum.Mesela 38 numara bronz renk bir çorap giyeceksem tercihim 15 denye değil de beş ya da on denye incelikte bir çorap oluyor.Aynı şekilde de mesela kırk denye kalınlıkta şeffaf olan bir çorap giyeceksem de bu sefer 57 numara ten rengi değil de 51 ya da 52 numara olan renkteki çorapları giyiyorum.Çünkü 57 numara ten renk,kırk denye kalınlığa sahip bir çorapta daha koyu kalıyor.Ben de bu yüzden çorabın kalınlığı arttıkça,çorabın rengini belli oranda azaltıyorum.Şimdiye kadar bu yöntemle güzel sonuçlar elde ettim diyebilirim.

 

 

 Kutu içinde çorabın sarıldığı kartta ise Filodoro'nun diğer dikişsiz külotlu çorapları tanıtılmakta.Sizlerin de aşina olduğunuz bu tür kartlar çeşitli açıklamalar içermekte.

 

 Bazı markaların bu kartlarında çorabın nasıl giyilmesi gerektiği ve giyerken nelere dikkat edilmesine dair  gerekli ayrıntılar resimli olarak da anlatılmakta.

 

 Filodoro'nun otuz denye incelikte olan Snella külotlu çorabından son derece memnun kaldım.Daha önce de belirttiğim gibi ağsız ve dikişsiz olmasından dolayı ben bu çorapla oldukça rahat ettim.Özellikle külot kısmının ve genital bölgenin hava ile teması oldukça başarılı.Tenim sürekli hava aldığı için bu bölgeler hep kuru kaldı.

 Bu külotlu çorabın yaklaşık 7 cm genişliğindeki toparlayıcı etkili bel bandı ile karın bölgenizi şekillendirme konusunda beklentinizi fazlasıyla karşılayacağını düşünüyorum.

 Bacaklara uyguladığı baskı değeri düşük de olsa yorgunluk önleyici etkisiyle günlük çalışma temposunda ağrıyan ve şişen bacaklarınıza gereken desteği de verecektir.

 Özel dokumasıyla ve yüksek elastan oranıyla bacaklarımı çok güzel saran bu çorap kayma ve toplanma da yapmadı.

 

 Çok rahat bir kullanım imkanı sağlayan ve oldukça  memnun kaldığım Filodoro Sinella 30'u sizlerin de kullanmanızı tavsiye ederim.

Tekrar Görüşmek Dileğiyle....

Mantyhose Çorap