KISA NOTLAR ve KÜÇÜK FAYDALI BİLGİLER
Son birkaç yazımı yazarken aklıma gelen konulardan birisi de şimdiye kadar ki yazılarımda sizlere de bahsetmiş olduğum kısa pratik bilgileri ve deneyimlerimi ayrı bir yazı konusu yaparak tekrar ele almaktı.Çünkü son dönemlerde gelen mesajlar biraz daha arttığı gibi bu mesajlarda da bahsi geçen ana konulardan bazıları bu pratik bilgiler ve deneyimlerimden daha fazla bahsetmemle ilgiliydi.Ben de hem bu bilgileri derleyip toplamak hem de yeni bir şeyler ilave ederek yeni bir yazı yazmak istedim.Bu sefer bir markadan ve onun çorabından bahsetmeyelim de şöyle genel olarak bir derleme yapalım istedim.Belki yazacağım şeyler özellikle yazılarımı takip edenlere aşina gelecektir.O yüzden okurken diğer yazıların bir güncellemesi ile karşılaşacak olmanız kuvvetle muhtemel.
Belki bu yazıyı hazırlarken o an aklıma gelen farklı şeyler ve değişik konular da gelir.Bakalım bakalım,ortaya nasıl bir yazı çıkacak 😊
Resimdeki ben miyim?Yok yok.O ben değilim.Bazı ortak noktalarımız ve biraz da benzerliğimiz olabilir ama o kesinlikle ben değilim.Aslında benzeşiyor gibiyiz de😉Sanırım geçen yıl idi bu resmi internetten bulduğumda.Çok beğendiğim için resim arşivime ilave etmiştim.Kare kalem çalışmaları ve siyah-beyaz fotoğraflara olan düşkünlüğümden dolayı bu tür resimleri ve fotoğrafları hep biriktirmişimdir.Böyle bir yeteneğim olup bu şekilde resim yapabilmeyi çok isterdim doğrusu.
Giydiğimiz çorapların renkleri benim için de en az sizler kadar önemli olan bir ayrıntı olmuştur hep.Giyeceğimiz kıyafetin ve ayakkabının rengi ile uyumlu olduğu kadar ten rengimizle de uyumlu olması hemen hepimiz tarafından istenen ve aranan bir özellik.Gerçi kalın ve opak olan kışlık çoraplarda ten rengimiz arka planda kalıyor olsa da ince ve şeffaf olanlar için bu geçerli değil.
Ben aslında bacağımda biraz daha kendisini belli eden renklerden yana olmuşumdur.Açık ten rengine sahip olmama rağmen bacağımda biraz daha koyu duran renkleri giyip kullanmayı tercih ediyorum.Özellikle koyu ten renklerinden olan bronz,vizon,kakao ve karamel gibi renkleri klasik ten rengine nazaran daha çok giyiyorum.Ama tabi ki bu tür koyu ten rengine sahip çorapları sonbahar ve kış dönemlerinde kullanmak bence daha doğru gibi.Siyah rengi de unutmak olmaz tabi.Siyahın yeri her zaman ayrıdır bende😊
Eğer açık renk bir çorap giyeceksem de bu sefer kum,naturel,kemik ve vanilya gibi renkler ilk tercih edeceğim tonlar.Bu renklere sahip olan çorapları ise havanın çok soğuk olmadığı,daha böyle serin gibi hissettiğimiz günlerde giymek oldukça keyifli olabiliyor.Yine çok sevdiğim gri,füme,antrasit ve lacivert gibi renkleri de sonbahar ve kış aylarında çok fazla giyip kullandığımı söylemeliyim.
İnce naylon çorap seçiminde bacağımda oluşturmak istediğim rengi elde etmek için çorabın rengine odaklanmaktan ziyade giydiğimde tenimde nasıl duracağını düşünüyorum.Bu durumda da çorabın denye olarak inceliğini hesaba katarak daha incesini ya da daha kalın olanını satın alıp giyiyorum.Kısacası çorabın kendi rengi kadar inceliğini-kalınlığını da iyi ayarlamak gerekiyor.
Mesela giymeyi düşündüğünüz ve aklınızda olan renk diyelim ki siyah ve çorabınızın ince bir çorap olmasını istiyorsunuz.Gidip hemen on beş denye incelikteki bir çorabın siyah rengini alıp giymiyorum.Hangi incelikteki çorabın, aradığım tonu vereceğini bilmediğim için farklı inceliklerde olan siyah renkleri de denemişimdir.Belki on beş denye değil de on denye incelikte olanı daha güzel duracaktır.Belki de istediğim siyah tonu yirmi denye olan bir çorapta elde edeceğim.Bu elbette zamanla oluşacak ve biraz da masraflı olacak bir yöntem.Ama sonunda istediğiniz siyah renk tonunu,ideal inceliğinizi ve hatta çorap markanızı da belirlemiş olacaksınız.Bu elbette ki kıyafetinizin mevsimsel olarak göstereceği incelik ve kalınlıkla da alakalı olduğu kadar giyeceğiniz ayakkabının türü ve rengi ile de yakından ilgili.
Renk konusunda karar vermenin en kolay ve pratik yollarından birisi de almayı düşündüğünüz çorabı elinize geçirip bakmanız.Elinizde oluşacak renk tonuna göre karar vermeniz kolaylaşacaktır.Günümüzde bunu yapmak biraz zor çünkü hiçbir satıcı yeni bir çorabı ambalajından çıkartıp bu şekilde bir test yapmanızı istemez.Eskiden bazı yabancı mağazalarda bu şekilde test yapma imkanınız olabiliyordu.Ya da o markanın çorap renklerini görebileceğiniz küçük çorap numunelerinden oluşan renk kartelalarını görmüşlüğüm de var.
Bu yöntem aynı zamanda o gün giymek istediğiniz çorabı belirlemekte de size yardımcı olabilir.Sabah kalkıp da çorap çekmecemin başında hangi çorabı giyeyim diye düşünürken bu testi çok yaptığımı bilirim 😊Her zaman işe yarıyor mu? Hayır, işe yaramıyor çünkü uykulu gözlerle giyip hemen dışarı çıktığımda,bacağımda çok farklı bir rengi görüp de şok olduğum çoktur 😂
Renk ile ilgili karşılaşacağınız ve sizin elinizde olmayan sorunlardan birisi de üretici firmanın şimdiye kadar ürettiği çorabın rengini değiştirmesi.Örneğin aynı markanın,aynı incelikte ve aynı renkteki çorabı bir süre sonra farklı bir renkte-tonda üretilmeye başlanabiliyor.Bu gibi durumlarla çok karşılaştığım için değişikliği kendi isteği doğrultusunda yaptığını da pek düşünmüyorum.Bunun daha ziyade üretim aşamasında kullanılan bir malzemenin zorunlu olarak değiştirilmesinden ya da işlem sürecindeki bir değişiklikten kaynaklandığı kanısındayım.
Bu yıl ki ilkbahar-yaz sezonunda yabancı firmaların hemen hepsinde ele alınan konulardan birisi renk,bir diğeri de incelik idi.Özellikle farklı ten renklerine sahip olan müşterileri için ürettikleri özel renkler ön plandaydı.Hem renk çeşidini arttırdılar hem de beş,yedi ve on denye gibi farklı inceliklerde olan çorapları ürettiler.Mesela Türkiye'de hiç olmayan yedi denye,sekiz denye ve yine çok az bulunan on denye gibi bir inceliğe sahip farklı ten renklerinde olan çoraplar revaçta idi.
Son derece ince olan bu çorapların ortak özelliği ise parmak ucundan bel lastiğine kadar şeffaf olmaları.Sizlerin de bildiği gibi bacakta belli belirsiz olan bu çorapların ilkbahar ve yaz mevsimi için özel hazırlandıklarını ve hemen hepsinin mat olduğunu söylemek mümkün.Bu tür beş-on denye arasında bir inceliğe sahip olan ultra ince çoraplar,artık çorap vasfından ziyade fondöten olarak kullanılmakta.Onları bir çorap ya da bir tekstil ürünü olarak değil de daha ziyade bir kozmetik ürün,bir makyaj malzemesi olarak gördüğümü söylemeliyim.Hatta sizler de gayet iyi hatırlayacaksınızdır ki bir dönem parfümlü ve kremli ince külotlu çoraplar vardı.Şimdilerde pek görmüyorum ama üretildiği dönemlerde çok alıp giymiştim.Kremli olanların pek etkisini görmemiştim ama parfümlü olanlar oldukça güzel kokuyordu.Parfümlü çorap üretme fikri bence güzel bir düşünceydi.Neden fazla üzerinde durulmadığını bilemiyorum.Ama siz de benim yaptığım gibi çamaşır ve çorap çekmecenizde tekstil-kumaş kokuları bulundurarak kendi parfümlü çorabınızı yapabilirsiniz.Ya da bazen benim de yaptığım gibi bitmiş olan parfüm şişelerini,farklı kokulara sahip sabunları ve lavanta gibi güzel kokan kurutulmuş bitki ve çiçekleri de çekmecelerinize ve hatta gardırobunuzun bir köşesine koyarak kendi parfümlü çamaşırınızı,çorabınızı da üretebilirsiniz.Bu ve buna benzer özelliklerin daha farklı türlerini yine göreceğimizi,çorapların daha değişik kozmetik ürünlerle daha farklı özelliklere bürüneceği kanısındayım.Bacağımızdaki görünümü daha da iyileştirmek ve küçük kusurları kapatmak için bence mükemmel bir çorap grubu olan ince ve ultra ince çorapların,ilerleyen zamanlarda iki-üç denye gibi inceliklerde olanlarının da üretilip piyasaya sürüleceğinden eminim.
Beş denye gibi çok çok ince bir çorap giymek istediğimde ise genelde mat olanlarını kullanıyorum.Parlak olanların da ayrı bir güzelliği olsalar da mat çorapları kendime daha çok yakıştırdığımdan ve bacağımda daha doğal bir görünüm elde ettiğimden ilk tercihim mat olanlardan yana oluyor.Özellikle burnu açık olan ayakkabılarla kullanacaksam-ki bunu pek yaptığımı söyleyemem-kararımı mat çoraplardan yana veriyorum.Madem ki bu kadar ince bir çorap giyeceğim ve bacağımda da belli olmasını istemiyorsam beş ile on denye aralığında mat bir çorabı giymek bence daha doğru bir seçim olacaktır.

Tahmin ettiğim ve şimdiye kadar edindiğim tecrübelere dayanarak söyleyecek olursam,sanırım en az ten rengi çoraplar kadar giyip kullandığımız çoraplar siyah renge sahip olanlar.Özellikle soğuk havalarda hemen hepimizin tercihi siyah renk çoraplar oluyor.Koyu renk elbise ve eteklerle son derece rahat kullanılan bu renk çoraplar aynı zamanda da siyah renk ayakkabıların da vazgeçilmezi.Zaten imalatçı firmaların çorap koleksiyonuna da baktığımda hemen tüm modelleri arasında siyah rengin yer aldığını söylemem mümkün.Hatta beş denye incelikte olan çorapların renkleri arasında bile siyah rengi görmek mümkün.
Şüphesiz ki sizlerin de bildiği gibi ince çoraplarda siyah renk,örtücülük ve kusur kapatma açısından en başarılı renk.Bunun yanı sıra kalınlığı artırarak bu konuda daha da örtücü bir etki oluşturmanız pekala mümkün.Bence en önemli dezavantajı kaçtığı zaman bacağımızda oluşan görünüm.Bunu ortadan kaldırmanın en kolay yolu ise yanınızda yedeğini bulundurmanız.Gerçi artık bir çok noktada çorap satan yerler olduğu gibi hemen her köşebaşında bulunan bir marketten de ince çorap bulmanız gayet kolay.
Siyah çorap tercihimde ise genelde desenli olanlar ön planda oluyor.Gerek ince gerekse de kalın bir çorap olsun,desenli olanlarını kullanmak daha hoşuma gidiyor.Burada dikkat ettiğim nokta ise çorabın sade ve şık olması.Ve tabii ki bacağımdaki duruşunu önce kendim beğenmeliyim.Siyah desenli olanlarda ise en çok giydiğim çorap deseni,puantiyeli olan modeller.Belki sizlere çok klasik gelebilir ama her zaman severek giyip kullandığım özellikle on beş denye incelikte olan mini puantiyeli çoraplar her daim favorilerim arasında yer almıştır💖Sadece siyah değil ten rengi,krem ve beyaz renk ince çorapların puantiyeli olanlarını da çok giyerim.Açık ten rengi puantiyeli olanlar ayrı güzeldir mesela 😊
Yine çok severek kullandığım bir diğer siyah desenli model ise mini gözeneklere sahip olan file desenli çoraplar.Hemen üstteki fotoğrafta yer alan böyle bir çorabın,bacağımda sanki düz çorap varmış gibi duruşunu hep beğenmişimdir.
İtiraf etmem gereken bir nokta ise giydiğim düz siyah ince çorapların neredeyse tamamı yirmi ve kırk denye inceliklere sahipler.Mesela on beş ya da on denye inceliklerde siyah düz ince çorap pek nadir giyerim.Giyersem de korseli ya da destek özellikte olanları giyiyorum.Bunun sebebi ise özellikle yirmi denye çorapların bacağımı çok daha güzel ve düzgün gösterdiğine inandığım için.Ayrıca sağlamlık olarak da diğerlerine nazaran daha uzun ömürlü ve güven vericiler.Bu durum sadece siyah çoraplar için değil diğer renklere sahip olan yirmi denye incelikler için de geçerli.Yani demek istediğim bronz,açık ten,vizon ve gri gibi renklerin yirmi ve kırk denye inceliklerde olanlarını da çok sık tercih ediyorum.
İşte o bahsettiğim kırk denye çoraplardan birisi de hemen yandaki fotoğrafta yer almakta.Son yıllarda üretilen kırk denye inceliklerdeki bu tür çorapların şeffaf olanlarından ise oldukça memnun kalmışımdır.Özellikle parlak olanları benim açımdan tek kelimeyle mükemmel diyebilirim.Mat olanlarını da çok giyip kullanmış olsam da kırk denye parlak olanların bendeki yeri ayrıdır.Uzun yıllar önce-tahminimce on iki,on üç yıl önceydi-tesadüfen almış olduğum bir çorabın bu denli parlak olacağını kesinlikle tahmin etmemiştim.Sanırım bana parlak çorapları sevdiren bu model idi ve çok beğenmiştim.En sevdiğim yerli markaya ait olan bu parlak çorapların hala üretiliyor olması benim açımdan oldukça sevindirici💓💝Kırk denye çoraplar arasında bu kadar parlak bir çorabın çok çok az olduğunu söylersem inanın abartmış olmam.Üstelik bu denyede olup da bacakta yirmi denye görünümüne sahip olması da ayrı bir özelliği.Hangi markadan ve onun çorabından bahsettiğimi bazılarınız çoktan anlamıştır.Yazılarımda sık sık bahsettiğim bu markanın ismi ise şimdilik gizli kalsın 😉
Desensiz yani düz siyah giydiklerim ise genelde fonksiyonel ya da destek özelliğine sahip olanlar.Zaten fonksiyonel olan külotlu çorapların neredeyse tamamı düz dokuma olduğundan ben de madem düz siyah bir çorap giyeceğim bu aynı zamanda da korseli olsun diyorum.Bu yüzden korseli düz siyahlar,beğenerek giydiğim bir diğer model çoraplar arasında.Eğer ki korseli çorapların desenli olanları da olsaydı benim için harika olurdu😍Ama maalesef ki hem desenli hem de fonksiyonel bir külotlu çorap bulma ihtimalimiz de oldukça az.Çünkü bu tür çorapları üreten firma sayısı da son derece sınırlı.Bazı markaların desenli korseli çorapları var ama desen olarak sadece puantiyeli ya da arkası çizgili modelleri bulunmakta.Örneğin hem file desenli hem de korseli bir külotlu çorap az sayıda firma tarafından üretilmekte.
Bu yüzden,düz siyah ince bir çorap giymek istediğimde genelde fonksiyonel-korseli ya da destek özelliği olan modelleri kullanıyorum.
Korseli çoraplarda dikkatimi çeken bir diğer ayrıntı ise sadece siyah ve ten renkte üretiliyor olmaları.Neden sadece siyah ve ten renkler?Mesela yandaki gibi renkli korseli çorapların yerli firmalar tarafından neden üretilmediğini hep merak etmişimdir.Oysa renk renk opak çorapları da oldukça fazla giyiyoruz.Giydiğimiz elli denye opak çoraplar-mycro 50 gibi-sizlerin de iyi bildiğiniz üzere çok fazla renk türüne sahipler.Neredeyse her markada bu modele ait en az on-on beş renk çeşidi bulunmakta.Üstelik kış mevsiminde hemen her rengini giyip kullandığımız bu renkli çorapların,en azından bu renklerin bir kısmına sahip korseli olan renkli modellerinin de üretiliyor olmasını çok isterdim.Yandaki gibi saks mavi renkte korseli bir külotlu çorabı giymeyi hatta bordo,lacivert,mürdüm ve koyu yeşil renklerde olanları da kullanmayı sizler de isterdiniz sanırım.
Tahminimce sadece kış mevsiminde giyeceğimiz için tüketimleri de ten renge göre daha az olacağı düşünülerek üretici firmalar tarafından üretilmemekteler.Onlar daha çok ten rengi korseli çoraplar üreterek daha geniş bir sezona hitap etmek istiyorlar.Yani on beş denye ve ten rengine sahip korseli çorapları üreterek hemen her mevsim satılmasından yanalar.Oysa bu tarz opak renkli çorapları hepimizin severek kullandığını düşünüyorum.Yanılıyor muyum acaba?😕Ve tabii opak çoraplar kalın olduğu için hem kaçma riski daha az hem de renk renk kıyafetlerle oluşturulacak alternatifleri de oldukça fazla.

İnce çoraplarda hepimizin üzerinde durduğu en önemli konu ise bence kaliteleri.Belki çorabı ilk gördüğümüz an rengine ve desenine vurulup hemen satın alıyoruz ve kalitesini o sırada düşünemiyor olabiliriz-ki bence hemen hepimiz bunu defalarca yaşamışızdır-ve daha ilk giydiğimizde de kaçıveriyor.Bazıları da belki bir gün,hadi diyelim iki gün bizi idare ediyorlar.Diyelim ki işin maddi boyutunu ve hayal kırıklığını da bir tarafa bıraktık ve çok beğenerek aldığımız çorap,bizim için tam bir hüsran oldu.Bence işin asıl can sıkıcı tarafı,henüz sabah daha giyer giymez kaçmaları.Ya da gün ortasında sizi yarı yolda bırakmaları.Tüm bunları sizler gibi çok defa yaşadığım için belirli bir yerden sonra daha kaliteli olanlarına yöneldim.Bu,maddi olarak ilk zamanlarda ayrı bir külfet getiriyor gibi görünse de ilerleyen dönemde daha ekonomik bir hale geldi.Çünkü daha fazla ödeyerek aldığım kaliteli çorapları çok daha uzun süreli kullanma imkanım oldu.Ve biraz da dikkatli kullanınca daha uzun süre giyebildiğimi fark ettim.
Elbette ki fazla para ödemek o ürünün kaliteli olacağı anlamı da gelmiyor.Bu şekilde olup da pahalıya aldığım ve daha bir iki giymemde delinip kaçan bir çok çorabım da olmadı değil.Hatta başlarda kaliteli çoraplar üreten ve sonraları da ürün kalitesini düşüren çok markayla da karşılaştım.O yüzden yaklaşık on beş yıldır bacak destek özelliği olan çorapları daha çok giyip kullanıyorum.Bu tür çoraplara yönelmemde aslında bacaklarımdaki dolaşım bozukluğu sebep oldu demem daha doğru olacak.Çünkü sizlerin de bildiği gibi bu özellikteki çoraplar bacağa kademeli olarak bir baskı oluşturmaktalar.Bacağı sıkma etkisini oluşturabilmeleri için de diğerlerinden daha farklı bir dokuma şekline sahip tasarlanıyorlar.Bahsetmek istediğim dokuma şekli genelde peteksi bir doku yapısına sahip olup bildiğimiz klasik çorap örgüsüne sahip değiller.Bu özellik,çorabın kaçmasına engel olduğu gibi onu fazlasıyla dayanıklı kılmakta ve çok daha uzun süreli giyip kullanma imkanı vermekte.
Son yıllarda destek çorapları da oldukça zarif bir hale büründüler.Hem daha ince olanları üretilmeye başlandı hem de günlük kıyafetlerle de rahat kullanabileceğimiz daha fazla renk alternatifine kavuştular.Hatta on ve on beş denye gibi inceliklerde olan destek çorapları,yorgunluk önleyici olanları bile tedarik etmemiz kolaylaştı.
Her ne kadar bacak sağlığımız için oldukça önemli olan bu tür çorapların-ki asıl üretilme amaçları da bu-bacağımıza çok güzel estetik bir görünüm kazandırdığını da rahatlıkla söyleyebilirim.Özellikle bacağa uyguladıkları kademeli baskı-sıkma özelliği sayesinde bacağı daha düzgün ve ince gösterdikleri aşikar.Diğer normal çoraplarda ki gibi değil de özellikle bu tür külotlu çoraplarda,çorabınız bacağın şeklini değil de bacağınız çoraba göre şekil almakta desem daha doğru olacak gibi 😊
Nasıl ki beş denye gibi çok ince olan çorapları bir nevi fondöten olarak görüyorsak ve bacağımızda bir makyaj etkisi oluşturmak için giyiyorsak bence sıkılaştırıcı özelliği olan çoraplar da bacağı daha düzgün gösterme açısından oldukça etkililer.Bu özelliklerinden dolayı belki onlara da makyaj efektli çoraplar desek yanlış konuşmuş olmayız.Gerek karın bölgesi gerekse de kalça ve basen bölgeleri için farklı özelliklere sahip olan korseli külotlu çorapları tercih ediyorsak,sıkılaştırıcı etkisi olan külotlu çoraplar da bacağa aynı amaçla şekil verebilmekteler.Farklı sıkılık derecelerine sahip olan bu tür çorapları yıllardır giydiğim için bacaklarımda oluşturdukları düzgün görünümü çoğu zaman elde etmişimdir.Daha ince ve zarif bir görünüme sahip olmak isteyenlerimize bu çorapları da mutlaka alıp giymelerini öneririm.
Sıkılaştırıcı ya da destek özellikli külotlu çorapların bir diğer önemli özelliği de külot kısımlarının da korse etkisine sahip olmaları.Her ne kadar bir korseli çorap kadar etkili olmasalar da bacak kısımlarındaki sıkı dokumadan kaynaklı etkiyi tüm külot bölümünde de kısmen hissetmeniz mümkün. Kalçanızı ve karın bölgenizi çok güzel sararak belirli bir toparlayıcı etkiye sahip olduğunu kesinlikle söyleyebilirim.Dediğim gibi bu bahsettiklerim doğrultusunda,aklınızda tamamen korseli bir çorap olduğu izlenimini de çıkartmanızı istemem.Bence korseli külotlu çoraplara güzel ve rahat bir alternatif olabilirler 😉💜
Destek çoraplar için söylemek istediğim önemli noktalardan birisi de çorabın ölçüsü ile ilgili.Ölçü değerlerime uygun bir çorap seçimi yapmış olmam,çorabı kullanırken kendimi daha rahat hissetmemi sağlıyor.Hatta çoğu zaman bacağımda çorap olup olmadığının bile farkında olmuyorum.Özellikle korseli,dinlendirici ve destek amaçlı üretilmiş olan külotlu çoraplarla rahat etmeniz son derece önemli.Bedeninize tam oturmayan bir çorap gününüzü kabusa çevirebilir.Korseli çoraplarda bel lastiği katlanıp yuvarlanırsa karnınızda ciddi bir baskı oluşturacağından sizi fazlasıyla rahatsız edecektir.Ya da destek özelliği olan ve sıkı dokunmuş bir çorap da bacağınızın çeşitli yerlerinde toplanarak,kan dolaşımınızı olumsuz yönde etkileyebileceği gibi bacak ağrılarınızın daha da artmasına neden olabilir.
Kendinize uygun olan bu tür bir çorabı kısa sürede bulmak pek kolay olmasa da deneme yanılma yoluyla ve farklı markaların çoraplarını da deneyerek ideal çorabınızı bulmanız pekala mümkün.
İnce çorap giyerken dikkat ettiğim bir diğer ayrıntı da ayak ve bacak bakımı.Bunu sadece çoraplarla ilişkilendirmek elbette doğru olmamakla beraber,her daim temiz ve güzel bir görünüm elde etmek için bu gibi ayrıntılara dikkat ettiğimi belirtmeliyim.Hem kişisel temizlik hem de sağlıklı olmak adına sizler gibi ben de elimden geldiğince bakımlı olmaya gayret ediyorum.Özellikle içinde bulunduğumuz yaz mevsimi bakımlı olmak için güzel bir fırsat 😊
Giydiğimiz çorapların en çok zarar gördüğü bölüm bence ayak kısımları.Gerek giydiğimiz ayakkabılardan kaynaklı gerekse de topuk ve tırnaklarımızın yol açtığı sorunlar çorapları çabuk yıpratmaktalar.Özellikle giymiş olduğum ince çorapların da öncelikli olarak ayak kısımlarından kaçtığını ve yıprandığını sürekli gözlemlemişimdir.Kendimce buna engel olmanın en kolay yolunun bakımlı ayaklara ve bacaklara sahip olmaktan geçtiğini söylemem mümkün.
Ve bunlara bir de benim devamlı kullandığım halhal ve bileklikler de dahil olunca giydiğim çorabın kaçmaması büyük başarı oluyor 😊👍Benim açımdan bir diğer sorun da bilekten bağlı olan ayakkabılar.Ve tabi üzerinde iki ya da üç tokası olanlar 💖💓😍 Bu ve bunlara benzer ayakkabılara gerçekten bayılıyorum desem yeri.Çok severek giyip kullanıyorum ama maalesef hemen hepsi ince çorap düşmanı.Yazlık olanlarda sorun yok çünkü onları zaten çorapsız kullanıyorum.Çorapsız derken söylemeliyim ki benim ayakkabı tutkumdan dolayı yazlık ayakkabılarla kışın ortasında çorapsız gezdiğim çok olmuştur.....Neden? 🤨🤪 Çünkü illa o ayakkabı giyilecek 😂💜
Aklımda olanları ve yaşadıklarımdan edindiğim bilgileri sizlere aktarmaya çalıştığım bol fotoğraflı doğaçlama bir yazı oldu.Her ne kadar bugün bir markadan ve onun çorabından bahsetmemiş olsam da fena bir yazı olmadı sanırım.Umarım beğenmişsinizdir.Bir daha ki sefere yeni bir yazıda görüşmek dileğiyle....
MantyHose Çorap
Merhaba Mantyhose Çorap
YanıtlaSilHemen her alanda yorumcu vardır ama hayatımda ilk defa çoraplar üzerine yorum yapan birisinin yazılarını okuyorum.Bir kadın olarak söylemeliyim ki yazdıklarınız çok doğru ve tecrübe edilmiş konular.Çok şaşırdığımı söylemeliyim.Özellikle opak renkli çorapların da korseli modelleri ile ilgili söyledikleriniz tek kelimeyle mükemmel bir fikir.
Buradaki önemli bir ayrıntı da bacaklarınızın oldukça düzgün olması.O yüzden hangi marka ve hangi çorap olursa olsun o bacaklarda güzel durur.Ve üstelik daha da düzgün gösterir.Durum fotoğraflardan da zaten belli oluyor.
Bilmediğim markalar da çokmuş benim.Yazıları okuyunca bir iki markadan başkasını tanımadığımı anladım.Ne çoraplar varmış demeden kendimi alamadım.Bilgilendirici ve güzel yazılar için teşekkürler.
Güzel sözleriniz ve yorumunuz için çok teşekkür ederim 🥰💖
YanıtlaSilEkonomi,sinema,müzik,moda ve edebiyat gibi daha bir çok alanda yorumcu ve eleştirmen var ama sanırım çoraplar hakkında yazılar yazıp yorumlar yapan birisi henüz yok.Yurt dışında bu tür blog yazarları var ama bildiğim kadarıyla Türkiye'de bulunmuyor.Aslında biraz da komik gelmiyor değil bana.Belki çoğumuza saçma da geliyor olabilir😂 Ama bu tür yazılar yazmayı seviyorum ve zamanım oldukça bir şeyler yazmaya gayret ediyorum.Hatta yazdıklarımın okunduğunu biliyor ve sizler tarafından böyle güzel yorumlar alıyor olmam beni fazlasıyla mutlu ediyor.Tekrar tekrar teşekkür ederim.Yazımı okumuş ve yorum yapmış olmanız beni çok sevindirdi.🙏🤗 Umarım daha güzel yazılar yazmak da kısmet olur.
Tekrar görüşmek dileğiyle sağlıkla ve mutlulukla kalın.
Mantyhose Çorap
Merhaba Mantyhose.
YanıtlaSilEşim ve ben bloğunuzun sıkı takipçileriyiz. Özellikle çok uzun yıllardır yaşadığım venöz yetmezlik şikayetlerimi minumuma indirecek destek çoraplarını keşfettiğim bugüne kadar külotlu çorap günlük yaşamımın bir rutini oldu. Klasik soket erkek çorabının (özellikle lastik kısımlarının) bileklerimde kan akışını olumsuz etkilemesinden dolayı hem doktor tarafından hemde kendi gözlemlerim neticesinde bana yasak olduğu kanaatine vardım. Günlük/İş hayatımda pantolonum ve ayakkabılarım arasındaki mesafeden farkedilen külotlu çoraplarımı taşımaktan, biyolojik bir kadının günlük rutininden farkı olmadan sadelik, fonksiyonellik ekseninde gurur duyuyorum. Çünkü toplumun "ne der?" ile başlayacak hiç bir ön yargısının , "beni utanılacak bir şey yapıyormuşum" cenderesine sokacak derecede önemsiz ve yersiz olduğunu düşünüyor ve uyguluyorum. Kıyafetler üzerinden cinsiyetçilik yapılmasına tamamen karşıyım. Aslında venöz yetmezlikten mütevellit kullandığım külotlu çorap, toplumun baskı amaçlı el freni işlevini gören "ön yargı" kavramını yırtıp atabildiğim sosyal bir labarotuar haline dönüşüveriyor.
toplum olarak zihinsel kodlarımıza kazınmış olan Ataerkilliği,feodalizmi yırtıp atmadığımız sürece birey olarak kadın/erkek farketmeksizin "özgür insan" oluşmaz. Bıyık/Sakal bırakmak beni "Erkek" yapmayacağı gibi sekiz çift topuklu ayakkabılarımda beni "Kadın" yapmaz. Nihayetinde ben genetik olarak erkek formunda isem, üremek içindir.
böyle uzun ,geveze geveze ne anlatıyor bu derseniz ; aynı dili konuşabilen "özgür insanlara" düşüncelerini ve yüreğini açan, kırk küsur yaşını aşmış, sırma saçları dökülmeye yüz tutmuş şen muhabbet "özgür insan" diyebiliriz.
Konumuza dönersek ilgi alanımız külotlu çorap , özellikle bacak destekli olanlar.
çekmecemi açtım üşenmeden saydım(asla reklam amaçlı değildir); sahra,siyah ve ten olmak üzere 92 adet 3 beden Daymod Venüs40 çorabım var. maşaallah yıkama torbasında makinede yıkanan bu çorabın bir çifti 3-4 ay dayanıyor. İyi hoş ancak öylesine parlak ki akşamına Türk sanat müziği konserine çıkacak assolist havası katıyor bana. günlük/İş ortamında çok sıkıntı oluyor.penti rahat ve güzel 20/30 denlik çoraplar mat ile parlak arasında ancak dokuması ve sıkılığı varis çorabından farksız ki gün boyunca insanı bayıltabilecek kadar sıkı. Calzedonia firmasından oldukça pahalı destek çorabı aldım, elastan oranı yüksek olmasına rağmen ikinci giyişimde baya baya yırtıldı, "kaçtı" demiyorum. Penti ise sadece marka ismi üzerinden prim yapmış çok kalitesiz ürün yelpazesine sahip bir marka. Özellikle premium modelinin dört bedeni ve elestan oranı yüksek mat bir ürünü daha dizime çektiğimde yırtıldı her yerinden "kaçtı"
demiyorum.Mat ürün segmentinde Daymod Elit 15 ürününün 4 bedenini zor zahmet bir platformdan temin edebildim ( ki daha önceleri Daymod kendi sitesinde maxi adında bu ürünün satışını gerçekleştirirken, Daymod üretim birimi ile yaptığım yakın zaman görüşmem üzerine, Elit15 maxi üretim planlarında yokmuş " cevabını aldım. ben de o üretim müdürünüze lütfen iletin ;" bacak problemlerinden dolayı külotlu çorap kullanan azımsanmayacak erkek kitlesi var yeryüzünde , bu tür ürünlerinize " Unisex" ibaresi koymak inanın marka değerinizi dahada yükseltir." uyuz bir ses tonu ile " tamam beyefendi iletirim " diye görüşme sonlandı.
yaşadığımız hayatın özeti aslında zihinlerdeki prangalarından kurtulmuş
" özgür insanı " ortaya çıkarabilmek.. saygılarımla efendim.
Serhat Bey merhaba,
SilYorumunuzda o kadar doğru konulara değinmişsiniz ki dediklerinizin hepsine katılıyorum.Yazdıklarınızı okurken " Acaba farkında olmadan ben mi bunları yazdım ? " diye kendime sormadım değil😉
Son dönem yazdığım yazılarda yer alan fotoğraflarda etek,elbise ve yüksek topuklu ayakkabılar giyerek yazılarımı sizlerle paylaştım.Bundaki amacım ise sizin de dediğiniz gibi bu tür kıyafetlere bürünmek beni ne erkek olmaktan çıkarır ne de kadın olduğumu gösterir.Konu sadece bir illüzyondan ibarettir.Herkesi belirli konulara göre sınıflandıran toplumların durumunun benim açımdan oldukça üzüntü verici olduğunu belirtmeliyim.
Unisex konusunda dediklerinize kesinlikle katılıyorum.Ama bunun uygulanması bence mümkün değildir.Neden derseniz;kendi içlerindeki şartları aşsalar bile unisex ibaresiyle çıkartacakları bir külotlu çorap,onları çok ama çok zor piyasa koşulları ile yüz yüze bırakacaktır.
Benim yazılarımda da bahsettiğim gibi insanlar kendilerini nasıl mutlu hissediyorlarsa o şekilde giyinip kuşansınlar.Ben de uzun yıllardır hiç kimseyi umursamadan aynen bu dediğim şekilde yapıyorum.Ürün,yok kadın için tasarlanmış yok erkek için tasarlanmış hiç umurumda bile değil 💜🤗 Kendime yakışıyorsa ve beni mutlu ediyorsa gerisi teferruat olmaktan öteye geçmiyor.
Güzel yorumunuza ve değerli fikirlerinize çok çok teşekkür ederim.Yazılarımı okuma inceliğini gösterip,zaman ayırmış olmanız beni ayrıca çok mutlu etti.Her şeyin gönlünüzce olması dileğiyle sağlıkla ve mutlulukla kalın 🙏
Mantyhose Çorap